It's not just Bibi the Butcher. Israel's policy of mass murder didn't just suddenly begin on 7 October 2023 when Palestinian resistance fighters briefly escaped their Gaza prison. The total annihilation of Palestinians and historic Palestine was always the Zionist goal. #Israel #GHF #Famine #Netanyahu #warcriminal #zionazis #Palestine #Gaza #OccupiedWestBank #genocide #jewishterrorists #crimesgainsthumanity #USA #Trump #unfit apan.org.au/factsheet-genocide…

reshared this

Fun fact: Windows puts a circular symbolic link in every user's profile directory, so if you're using Windows standard "robust file copy" utility (which is better than xcopy which, I assume, improves on "copy" and, among other things, dies if you have a path longer than 266 characters with a cryptic memory-out error) it will recursively materialise the link forever, filling up any storage you're copying to.

„Warum tragen Journalisten sehenden Auges zum Abbau der Demokratie bei? Vermutlich, weil sie glauben, dass sie sich auch in undemokratischen Zeiten mindestens zurecht finden und vielleicht sogar den Arsch an die Heizung kriegen werden.“

@renemartens im @altpapier über die Angst vor Haltung.

mdr.de/altpapier/das-altpapier…

This entry was edited (2 weeks ago)

The US, creator and chief proliferator of nuclear weapons, uses them to dominate globally while opposing disarmament, spending trillions on modernization instead. Despite the UN Treaty banning nukes, the US fuels imperialist wars and nuclear escalation to sustain capitalist profits through militarism. Lasting security demands global solidarity and the defeat of US imperialism, not selective disarmament.

mondoweiss.net/2025/08/how-u-s…

#geopolitics #usa #imperialism

Went on an early morning group ride (had to wake up at 4). My 1st time to join a group ride and I was no match for their speed. I managed to stay with the group for 10 mins. I covered a distance of 105km with an average speed of 20.5 km/h. Their average was 30km/h (they are also mostly half my age). So mostly a solo ride but I provided some road side assistance to a couple of riders. I was surprised to see a large number of different groups cycling this morning
#BikeTooter #Cycling #Egypt #Cairo
in reply to Mostafa Hussein Omar

Sadly most groups coordinate and advertise their rides on Facebook which I would never join again. This makes it hard for me to find a group that matches my pace. Most of them have presence on Strava but they are never active.

The weather was ok. Not too hot but mostly because of strong winds which also didn't help in more than half the time.

In the early morning there were two very bright planets in the sky close to each other. Venus and Jupiter according to @KrajciTom

#BikeTooter #Cycling

The US economy is splitting in two. There’s a rip-roaring AI economy. And there’s a lackluster consumer economy. Last quarter, spending on AI outpaced the growth in consumer spending.

Yet, the whole 'AI economy' is itself a house of cards. Companies are losing hundreds of billions and all gains are in speculative valuation. The only winner here is Nvidia, and all it does is just flip Taiwan’s chips to cash-burning companies.

derekthompson.org/p/how-ai-con…

wheresyoured.at/the-haters-gui…

#usa #economy

Have you seen this?


I'm glad the likes of Dan Astin Gregory [and Catherine Ybarra] are getting more on the case. They can bring the concerns to a wider audience than a mouth-frothing "conspiracy-theorist" alarmist-hippie socially-inept-autist like me can, with all my too far too fast for most people. Are we looking up yet?
#eyesopen #nofear #lookup


#danastingregory #catherinybarra
#aria #climatechange #geoengineering
#weareinalotoftrouble #facethehorror #wecanstillmendthis
#speakup #writealetter #foi #dosomething
#informedconsent #billionaires #depopulation
#aerosolisedvaccines #dystopian #itsnotavaccine

#freespeech #transparency #informedconsent

Kulturelle Bereicherung oder Verarmung durch Zuwanderung? Beispiele aus der deutschen Geschichte ansage.org/kulturelle-bereiche… Kulturelle Bereicherung in Berlin damals und heute: Hugenotten bedanken sich respektvoll beim Großen Kurfürsten von Preußen für ihre Aufnahme (l.), Junger Migrant Silvester 2024 (Bilder:Wikicommons, Jouwatch) Lassen Sie mich Ihnen, verehrte Leserinnen und Leser, bereits zu Beginn

@Halo if you still downloading yt videos you should watch for getting 360p and below video resolution because of the new SABR video format which currently haunts yt-dlp. like many new feature its pure luck if your IP's are affected

github.com/yt-dlp/yt-dlp/issue…

libertytree.ca/quotes/Frederic…

"In short, is not liberty the freedom of every person to make full use of his faculties, so long as he does not harm other persons while doing so? Is not liberty the destruction of all despotism -- including, of course, legal despotism? Finally, is not liberty the restricting of the law only to its rational sphere of organizing the right of the individual to lawful self-defense; of punishing injustice?"

-- Frederic Bastiat
(1801-1850) [Claude Frederic Bastiat]

The "tacit emotional contract" refers to the unspoken agreements that often exist in relationships—those invisible terms and expectations that can deeply influence how we interact. 🌫️ These silent clauses can become toxic when one partner expects certain behaviors or feelings without ever expressing them openly. This lack of clarity can lead to misunderstandings, resentment, and emotional harm.

Recognizing these unsaid rules is a crucial step toward healthier connections. It's important to foster open dialogue about needs and boundaries instead of assuming or enforcing unspoken demands. 💬✨ Awareness empowers both partners to negotiate their emotional needs consciously, preventing the silent contract from becoming a source of pain.

If you suspect you're trapped in such a tacit contract, start by reflecting on what expectations feel unstated yet pressuring. Then, gently bring those feelings into conversation. Healing from these unspoken bindings can lead to more authentic, respectful relationships. 💖 #EmotionalHealth #NPD #HealingTogether

libertytree.ca/quotes/James.Bo…

"The first step in saving our liberty is to realize how much we have already lost, how we lost it, and how we will continue to lose it unless fundamental political changes occur."

-- James Bovard
(1956- ) American author, lecturer
Source: Lost Rights, 1994

Sendikalara dair söylem ve gerçek!

Fikret Başkaya

Varlığını ‘terörle mücadele’ retoriğine borçlu bir rejim!
Yazının başlığı “sendikalar aslında kimin örgütü veya sendikaları sendikacılardan kurtarmak” da olabilirdi… Maalesef bu dünyada reel bir karşılığı olmayan şeylerin varlığına inanmak oldukça yaygın bir saplantıdır… Eğer sendikalar adına layık örgütler olsalardı, açlık sınırının altında işçi ücreti olur muydu? Gelir dağılımı adaletsizliği skandal boyutlara ulaşır mıydı? Demokrasi standartları yerlerde sürünür müydü?

1923-1947 aralığında Türkiye’de sendika (dernek) kurmak yasaktı. Emperyalistler arası savaş sonrasında Türkiye’nin egemenleri “Küçük Amerika olma” tercihi yaptı. 1947 yılında Cemiyetler Kanununda bir değişiklik yapılarak sendika kurmanın önü açıldı. Birçok işkolunda çok sayıda sendika kuruldu, fakat grev ve toplu iş sözleşmesi hakları yoktu. İçi boş kabuktular… 1952 yılında Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun kurulmasına izin verildi. Sendika yöneticileri ABD tedrisatından geçirildiler… 1963 yılında dönemin azınlık hükümetinin çalışma bakanı Bülent Ecevit işçilere grev ve toplu iş sözleşmesi, patronlara da lokavt hakkını tanıdı. 1967 yılında Türk-İş Konfederasyonundan ayrılan sendikalar, Devrimci İşçi Sendikalar Konfederasyonunu ‘DİSK’i kurdular. 12 Eylül NATO’cu, Amerikancı askeri darbe DİSK’i yasakladı, yöneticileri hapse atıldı. Tabii Kutsal Devletin ve sermayenin has örgütü olan TÜRK-İŞ’e dokunulmayacaktı… Üstelik TÜRK-İŞ’in genel sekreteri Sadık Şide askeri cunta hükümetinin çalışma bakanı yapıldı… Daha sonra kurulan HAK-İŞ ve Memur-Sen Konfederasyonları da sermayenin, devletin ve AKP’nin has örgütüdür…

Elbette gerçek sendika, tanıma uygun sendikalar ve sendikacılar da var ama onlar istisnadır. Devede kulak bile değildir… Malûm, ‘istisnalar kuralı doğrulmak içindir’ denmiştir… Sendikal örgütler bidayetten itibaren bürokratik yozlaşmayla malûldü… Rosa Luxemburg, “Bürokrasinin olduğu yerde her türlü canlı yaşam ölür” demişti… Aslında bizde sendikalar profesyonel sendikacıların, dolayısıyla sermayenin ve devletin örgütleridir… Sendikacılık bir meslektir… Sendikacılar asla direniş, grev istemezler, hak mücadelesi yapmak istemezler… Grev durumunda sendika fonlarının erimesini istemezler… Hayat standartları müsteşar-milletvekili maaşlarının üstündedir… Ortalama işçi ücretinin 20-25 katı maaş alanları vardır… Fakat hepsi o kadar değil, sendika fonlarını da kullanma yolu açıktır. Lüks makam araçları ve sürücüleri vardır… Dolayısıyla gelirleri sadece aldıkları ücretten ibaret değildir… Sözde asgari ücret pazarlığı yapanların aslında kimler olduğu, neyin pazarlığını yaptıklarının sorun edilmesi gerekmiyor mu? Siz hiç bu güne kadar ‘TÜRK-İŞ Konfedarasyonu’ başkanlarının veya bağımlı sendika yöneticilerinin insanî-toplum sorununa dair bir çift söz söylediğini duydunuz mu?

Check-off sistemi de (sendika aidatlarının işveren tarafından kaynağından kesilerek, ilgili sendikaya aktarılması) işçilerin örgütlerine yabancılaşmasını kolaylaştırıyor. Aidatlar devlet tarafından ücretten kesilip sendika bürokratlarına sunuluyor… Doğru hatırlıyorsam memur sendikalarının aidatları devlet tarafından ödeniyor… Aidatları devlet tarafından ödenen bir sendika olur mu? Boşuna “finanse eden yönetir” denmemiştir…

Bu yoz örgütlerin aslında neyin-kimin hizmetinde oldukları neden sorun edilmiyor, teşhir edilmiyor. Sendikalardaki yozlaşmanın başlıca nedeni profesyonelliktir. Herhangi bir işçi örgütüne [ve sol örgüte] profesyonellik musallat olduğunda, örgüte öldürücü bürokrasi virüsü de nüfûz etmiş demektir. Mesleği sendikacılık olan biri için asıl kaygı, kendi konumunu, statüsünü ve çıkarlarını güvence altına almaktır… Sendika büyüdükçe bürokrasinin gücü de artar.

Marx, Paris Komünü’yle ilgili bir yazıda, sendikalardaki bürokratik yozlaşmaya karşı iki önlem önermişti: İşçi örgütünde profesyonel olarak çalışanlara kalifiye bir işçinin ücretinden fazla ücret ödememek ve sendika yöneticilerinin iki seferden fazla görev yapmasına izin vermemek, rotasyon yoluyla bürokratik bir kastın oluşmasını önlemek… Bugünün dünyasında bu önlemlerden birincisinin etkinliği tartışmalıdır. Zira o dönemde ortalama işçi ücretleri sefalet ücretleriydi, bugünkü seviyelerin çok altındaydı. İkincisi, sendika yöneticilerinin geliri sadece aldıkları ücretten ibaret değildir. Sendikanın kaynaklarını ‘kolektif’ olarak tasarruf etme yolu da açık olduğu için, hayat standartları sıradan işçiyle karşılaştırılamayacak kadar yüksektir. Sendika fonlarını kolektif olarak kullanarak reel gelirlerini yükseltmenin yolunu buluyorlar. İkinci önlem daha etkili gibi görünse de bir başına bürokratik yozlaşmayı önlemenin garantisi değildir.

Türkiye’de 30-40 yıl sendikacılık yapanlar var. TÜRK-İŞ başkanı Ergun Atalay 43 yıllık sendika yöneticisi ve o bir istisna değil… Bizde sol kesim sendikalardaki yozlaşmayı hiçbir zaman sorun etmedi. “En kötü sendika bile sendikasızlıktan iyidir” safsatası geçerliydi… Osmanlı İmparatorluğunda padişahların tahtta kalma aritmetik ortalaması 17 yıl 3 aydı… Fakat bu durum sadece sendikacılar için geçerli değil… 25-30 yıl millet vekilliği, oda, dernek başkanlığı yapanlar var. Belediye başkanlığı da sayılırsa, R. Tayyip Erdoğan 27 yıldır yönetiyor… İşte size “Türk demokrasisinin” manzarası… Bu sefil durum da sınıf mücadelesi zaafının, demokrasi bilinci zaafının sonucu…

Siyasi partiler var, seçimler yapılıyor diye bir rejim demokrasi olmuyor… Geride kalan dönemde rejim, “kazanılmış haklar” temelinde değil, “bahşedilmiş haklar” temeli üzerinde yol aldı…Ama artık yol alamıyor… Tam bir seçim ve temsil yanılsaması söz konusu…Hiçbir zaman seçilenler seçenleri temsil etmedi… Onlar kimi temsil edeceklerini iyi biliyor…

Siyaset yapma tarzı da dahil artık her şeyin radikal değişikliğe uğratılması gereken zaman gelip çattı… Artık hiçbir şey eskisi değil ve olmayacak… Bu aracın bu rotada yol alması mümkün değil… Türkiye tam bir çöküş tablosuna hapsolmuş durumda… Emekçi halk çoğunluğu sahayı inip, gereğini yapmadıkça, çöküş derinleşmeye, işler sarpa sarmaya devam edecek… Artık “sayın seyirciliğin” sonu gelmiş olmalıdır…

Geride kalan dönemde bu ülkenin tüm zenginliğini üreten ama ürettiğinden yeterli payı alamayan emekçi halk sınıflarının sürece bilinçli müdahale etmesine, şeylerin seyrini değiştirmesine bir engel yok… İnsan irade sahibi bir yaratık olduğuna göre…

yeniyasamgazetesi9.com/sendika…

libertytree.ca/quotes/Benito.M…

“Against individualism, the Fascist conception is for the State ... Liberalism denied the State in the interests of the particular individual; Fascism reaffirms the State as the true reality of the individual.”

~ Benito Mussolini
(1883-1945) Italian dictator during WW2, founder of Italian Fascism, 'Il Duce'
"Fascism," Italian Encyclopaedia, 1932, from Michael J. Oakeshott, The Social and Political Doctrines of Contemporary Europe (Cambridge University Press, 1939)

Another “conspiracy theory” confirmed: California moves to seize fire-ravaged Palisades for low-income housing – NaturalNews.com
California Senate Bill 549 permits LA County to buy fire-destroyed lots using taxpayer funds for low-income housing.
naturalnews.com/2025-07-16-cal…

Happy #808day!

rolandcloud.com/news/it-s-808-…

"The Roland TR-808 Rhythm Composer [...] was one of the first drum machines to allow users to program rhythms instead of using preset patterns."

en.wikipedia.org/wiki/Roland_T…

#music #history #MusicHistory #DrumMachine #808 #EightOhEight

This entry was edited (2 weeks ago)